Hammaddelerin makine ya da el emeğiyle işlenip ara mala dönüştürüldüğü sanayi dalı olan imalat sanayiyi iki ayrı başlıkta inceleyebiliriz: ağır sanayi ve hafif sanayi.
Nitelikli bir işgücü yapısı olan ağır sanayi, donanım ve makine için büyük yatırımlara ihtiyaç duyar. Ağır sanayide yüksek miktarlarda üretim yapılmaktadır. Bu üretimlere motorlu araç üretimi, çimento üretimi ve petrol üretimi gibi örnekler verilebilir.
Hafif sanayide ise üretilen mallar dayanıksız olup büyük yatırımlara ihtiyaç yoktur. Nitelikli veya niteliksiz işgücüne sahip olabilir.
İmalat sanayisi, gelişmiş çoğu ülkenin ekonomisinde oldukça önemli bir yer tutar. Gün geçtikçe gelişmekte olan ülkelerde de bu durum geçerlidir. Az gelişmiş ülkelerde ise çoğunlukla hafif sanayi ağır basmaktadır.
İmalat sanayisi, ülkemiz ekonomisi için de oldukça önem taşır. İhracat, istihdam ve katma değer oluşturduğu için ekonomimizin temel yapı taşıdır. Yaklaşık 4,5 milyon kadar çalışanı bulunmaktadır ve ihracattaki payı %93’tür.
İmalat sanayinin önemli bir özelliği, tarım ve hizmet sektörlerine kıyasla daha yüksek bir emek verimliliğine sahip olmasıdır. İmalat sanayinde istihdamın artması, ortalama emek üretkenliğinin de artmasını sağlar. Fakat imalat sanayinin ekonomik gelişme sürecindeki etkisi bununla sınırlı değildir. Yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve diğer sektörlere yayılmasında büyük rol oynamaktadır. Bu nedenle tarım ve hizmet sektörlerinde emek üretkenliğinin artmasına doğrudan etkide bulunur. Örneğin tarım sektöründe üretkenliğin artmasını sağlayan tarım makineleri, ilaç ve gübre gibi ürünler ile hizmet kesiminde üretkenliğin artmasını sağlayan haberleşme ve ulaşım araçları ve bilişim teknolojileri imalat sanayileri tarafından geliştirilmekte ve üretilmektedir.
Yazının devamını okumak için tıklayabilirsiniz.